25 Mayıs 2016 Çarşamba

Gönderen Admin 21:47 Yorum Yapılmamış
Başta Rumeli ve Kafkasya'da yaygın olan söylentilerin neden olduğu "vampir sorunu" ile devlet fetvalarla mücadele ediyordu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde şeyhülislamlığa getirilen ve II. Selim döneminde de bu görevini sürdüren Ebussuud Efendi'nin 16. Yüzyıl Osmanlı'sında vampirlere karşı verdiği fetva en bilinenler arasında yerini aldı.  Ebussuud Efendi fetvasında, Selanik'e bağlı bir köyde yaşanan vampir/cadı sorununa karşı şu öneriyi getiriyordu: "Olayın olduğu gün mezara gidip önce çıplak bir sopayla [uğurlu sayarak] kalbine ulaşacak şekilde yere çaksınlar, beklenendir ki [hortlak/ölü] defedilsin. Eğer olmazsa, benzinde kızıllaşma olursa [yani tenine kandan kırmızılaşmışsa] başını kesip ayağının olduğu yere atsınlar. Eğer bozulmayı bırakmışsa [yani ceset çürümemiş ise] başını kesip ölünün ayağının ucuna koysunlar). Olduğu kadar bu aşamalarla ortadan kaldırılamamışsa, cesedi çıkarıp ateşte yaksınlar. Selef-i sâlihin zamanlarında [yani İslam'ın ilk yüzyılında yaşayan Müslümanların döneminde] ateşte yakmak pek çok kez olmuştur." (Mehmet Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi, İstanbul 1972, s. 197-198.)

0 yorum:

Yorum Gönder

arama

Paylas

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter