Başta Rumeli ve Kafkasya'da yaygın olan söylentilerin neden olduğu "vampir sorunu" ile devlet fetvalarla mücadele ediyordu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde şeyhülislamlığa getirilen ve II. Selim döneminde de bu görevini sürdüren Ebussuud Efendi'nin 16. Yüzyıl Osmanlı'sında vampirlere karşı verdiği fetva en bilinenler arasında yerini aldı. Ebussuud Efendi fetvasında, Selanik'e bağlı bir köyde yaşanan vampir/cadı sorununa karşı şu öneriyi getiriyordu: "Olayın olduğu gün mezara gidip önce çıplak bir sopayla [uğurlu sayarak] kalbine ulaşacak şekilde yere çaksınlar, beklenendir ki [hortlak/ölü] defedilsin. Eğer olmazsa, benzinde kızıllaşma olursa [yani tenine kandan kırmızılaşmışsa] başını kesip ayağının olduğu yere atsınlar. Eğer bozulmayı bırakmışsa [yani ceset çürümemiş ise] başını kesip ölünün ayağının ucuna koysunlar). Olduğu kadar bu aşamalarla ortadan kaldırılamamışsa, cesedi çıkarıp ateşte yaksınlar. Selef-i sâlihin zamanlarında [yani İslam'ın ilk yüzyılında yaşayan Müslümanların döneminde] ateşte yakmak pek çok kez olmuştur." (Mehmet Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi, İstanbul 1972, s. 197-198.)25 Mayıs 2016 Çarşamba
Başta Rumeli ve Kafkasya'da yaygın olan söylentilerin neden olduğu "vampir sorunu" ile devlet fetvalarla mücadele ediyordu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde şeyhülislamlığa getirilen ve II. Selim döneminde de bu görevini sürdüren Ebussuud Efendi'nin 16. Yüzyıl Osmanlı'sında vampirlere karşı verdiği fetva en bilinenler arasında yerini aldı. Ebussuud Efendi fetvasında, Selanik'e bağlı bir köyde yaşanan vampir/cadı sorununa karşı şu öneriyi getiriyordu: "Olayın olduğu gün mezara gidip önce çıplak bir sopayla [uğurlu sayarak] kalbine ulaşacak şekilde yere çaksınlar, beklenendir ki [hortlak/ölü] defedilsin. Eğer olmazsa, benzinde kızıllaşma olursa [yani tenine kandan kırmızılaşmışsa] başını kesip ayağının olduğu yere atsınlar. Eğer bozulmayı bırakmışsa [yani ceset çürümemiş ise] başını kesip ölünün ayağının ucuna koysunlar). Olduğu kadar bu aşamalarla ortadan kaldırılamamışsa, cesedi çıkarıp ateşte yaksınlar. Selef-i sâlihin zamanlarında [yani İslam'ın ilk yüzyılında yaşayan Müslümanların döneminde] ateşte yakmak pek çok kez olmuştur." (Mehmet Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi, İstanbul 1972, s. 197-198.)arama
Popüler Yazılar
-
Vaka-i Vakvakiye,Osmanlı Devleti'nde 1656 yılında çıkan bir isyan sonucunda bu ismi alan bir olaydır. Olay Şöyledir ki; 29 Şubat 165...
-
İlkokulda ve Lisede bolca duyduğumuz bir hadise olan Kavimler Göçü'nü sizi sıkmak amacıyla bildiğiniz bilgileri ısıtarak tekrar tekrar ...
-
Çoğu kişinin tanımadığı fakat,Büyük İskender kadar,tanınması gereken bir şahıstır,Teodorik. Kendisi,bir Cermen kavmi olan Gotlar 'ın...
-
3. Selim ’in tahtan indirilmesine sebep olan Aygır İmam, bir oturuşta 1 okka pastırmaya 40 yumurta kırmış ve yemiştir. Yemekten hemen sonr...
-
Bu hadiseyi bir kaç yerden daha duymuş olmanız olağandır.Bu hadise tarihin bilinmeyen ve açıklanmayan sırları arasında kendine yer edinmiş...
-
Kafkasya'daki "vampir sorunu"nun kahramanları ise Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde "obur" denen bir yarat...
-
Kaynakları araştırdığınızda,Osmanlı halkının ilk kez 1840 yılında köylerde kurulan Muhassıllık Meclisleri sayesinde seçimlerle tanıştığını g...
-
Başta Rumeli ve Kafkasya'da yaygın olan söylentilerin neden olduğu "vampir sorunu" ile devlet fetvalarla mücadele ediyordu. K...
-
Gizemli olaylar sadece kulaktan kulağa aktarılmıyor. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde olduğu olduğu günümüze kimi zaman yazıyla da akt...
-
Kleopatra, piramitlerin insa tarihinden ziyade Pizza Hut’ın insa tarihine daha yakın yasadı. Büyük Piramit Milattan Önce 2560’ta, ilk P...
Hakkımda
Abdullah İSTENCİ. Blogger tarafından desteklenmektedir.



0 yorum:
Yorum Gönder